'gittiğin yerden bize postal falan at' gibi tepkilere yol açabilir.

sen yeni farkettiğin bir müzik grubunun, bir filmin, bir kitabın, bir fikrin falan heyecanıyla sözlüğe bir şey yazmak isterken karşına daha önceki yazarların bilmem kaç milyon yıl önce gelmiş ve söylenebilecek her şeyi yamzış olduğunu farkedersin. bişi dicektim ama falan olursun.

(bkz: bişi dicem ama herkes demiş).

bu parça, trailerde çalan parça -bu hikaye ayrılan iki insan hakkında biri acı çekiyor diğeri çekmiyor diyn kahramanımızın ayna karşısında dansedip söylediği bu parça.
işte mine vaganti'nin soundtracki. hobaaa!!!!

nina zilli- 50 mila

annabell lee uludağsözlük yazarı (bkz: balçiçek pamir) için atatürk ve ordu düşmanı diyor. bir insanı kolayca atatürk ve ordu düşmanı diye fişlemek hak değil. hukuk ve demokrasi olduğu sürece herkes daha çok şeyi daha net görecek.
atatürk ve ordu düşmanı değildir pamir, akp'ye yakın duruyor programlarında. belediye başkanlarıyla programında yaptığı konuşmalardan bu anlaşılıyor.
ve ben de onu sevmem bir türlü kanım ısınmadı ona. magazinsel.

kemal kılıçdaroğlu bazı aptalca sebepler öne sürerek referanduma hayır diye halka bağırdığını biliyoruz. ilk günden beri ona oy vermemi istiyorsa beni insan yerine koyup akıllıca sebepler, akıllıca eleştiriler yapmasını bekliyorum.
açılım'ın başarısız ya da gereksiz olduğunu söylerken önce açılım'ın türkiyede yaşayan herkes için ne anlama geldiğini bilip davransaydı, küçümsemeseydi ve eleştirileri yapıcı olsaydı ama nasıl olsa akp yapıyor akp yapıyorsa yoket ile esasında şiddeti tırmandıranların o ve mhp ve bdp olduğunu kesinlikle görüyoruz. çeşitli olaylar olduğunda ilk yaptıkları akp, lanet olsun açılım ve akpdir. oysa halktan sağduyu beklediklerini televizyonlara söylese recep bey recep bey deyip kayısı fiyatlarına faydası yok hayır demese. ama yoo kendileri siyaset sahnesinde sadece politikacılar olarak lider olamadıkları için onu destekleyenlerden sokakları ateşe vermelerini, ortalığı karıştırmalarını ve sonunda herkesi kandırıp lider koltuğuna oturmayı bekliyor. mhp de aynı şekilde. ve onu destekleyen pkk. sonuçta o koltuğa da oturursa açılım'ı yeniden başlatacak, türban sorununa bir çözüm arayacak, dış ticareti başarısızlığa uğratacak ve yeniden güçlü değil köle olacağız. şahsen benim düşüncelerimden birazı bu.

- sonunda kendimi ağlatmayı başarmıştım, odada kimse yoktu. [korkuyu beklerken]

hiçbir şey yaratmadan ortaya çıkmamaya karar verdim. ve bunu yapacağıma inanıyorum. şu an her zamanki yerime kurulmuş ayaklarımı sallıyorum. konuşacak bir insan aradım bazen. çünkü insan verdiği güya kararlardan sonra başka şeylerden konuşup bir oh demeyi ister... şarkı dinliyorum ve şu an bunları birileriyle paylaşmak isterdim. paylaşayım pay pay olayım diye. erkenden...

(bkz: siz lanet insanlar neden komaya girmiyorsunuz ha) açılırken
pj harvey - the faster i breather the further i go.

film izlemiyorum, kitap yok, arasıra vee müzik.
arkadaş yok, güneş sızıntısına karşı perdelerimi örttüm yüzümü
gizleyebilen gözlüğümü taktım.
telefonu kapadım, ailemi terkettim, msnye takılmıyorum.
özlediğim kimse yok, sevdiğim kişiler olabilir yine de.
uyuşturucular yok, içki yok kafam yerinde olsun istiyorum.
algımla ben arasına hiçbir şey girsin istemiyorum bir süre.
bir saldalyede durup gerçeklik anlamı verdiğim varlığımla
algımın arasına hiçbir şey girsin istemiyorum. bunu kendime neden yapıyorum bilmiyorum...
ama sigara içiyorum ve bir süre daha ölmeyi de planlamıyorum.
yani dünyamız çok sıkıcı 'boslukta suzulen' ve dahası sen kendine bir sığınak hazırladın mı?

ben bunları (bkz: boslukta suzulen) adlı sözlükçüye yazdım.
bir gece uyanıp ciddi ciddi bunları düşündüm...

en son uzanıp insanlara söyleyecek hiçbir şeyim olmadığını düşünüyordum ve evet en son söylediğim şeylerden biri buydu. şimdiyse belki benim de söyleyecek şeylerim var deyip aslında bu doğru kişi mi yanlış kişi mi düşünmeden yazıyorum. tıpkı son anlarında sevdiklerinin yanında ölemeyecek olan kişinin yanında olan bir yabancının gözlerine bakıp son nefesinde bir kaç kelime geveleyip son nefesini dahi boşuna geçirmek istemeyişine benzer.
diyeceğim şudur ki kendime kızgınım. çok şeye kızgınım.çok insana ama -ben ancak kendime kızgın olabilirim deyip başkalarına kızmayı bırakmayı deniyorum.içrede çok kızgınım dünyaya burada sıkışmış oluşumuza ve kafamızda salt olaylar kurup bunları yaşamaya.. dünyaya geldik ve istediğimiz meyveyi koparmak bizim talihimiz.
ben küçük odamda oturmuş zihnimin her şeyi anlamsızlaştırma yoluna gidişini izlerken onlar yürüdüler. ben oturmuş kendimi yok etmeye çalışıp kabuklaştırdıgım benliğimi daha da asosyal bir hayata çekip var oluşumu aslında yaratılmış oldugumu unutmaya çalışırken onlar yürüdüler. ve sonuçta ben yerde bittim.

evet o son saniyelre bunları sıgdırmam bile mucize.

hepinizsalaksınız@hotmail.com

(bkz: intihar edeceksem mutlu olmalıyım)

arizona dream de harika mimikleri harika oyunculuğuyla hep aklımda kalacaktır...tanrım sigarayı içerken dudaklarını süzüşü...axel e asılırken .oldukça iyiydi.

hayat çok güzel deyip akşamına intihar eden lilitaylor bizi üzmüştür arkadaş.

bir ülkesi olmadığı için bir röportajında şöyle demiştir; ülkemden uzakta sokaklarda dolaşırken kendimi uçan bir balık olarak düşünürdüm...
zira arizona dream filminde uçan bir balık vardır.
çingeneler zamanında uçan bir hindi vardır.

gotik sinemanın akla gelen filmlerinden.karanlık ve öldürülenler,intikam...

- bir ölü olabilirim ama hala dökecek gözyaşım var.

varoluşçuluğun en önemli kitabı olan varlık ve hiç haziran 2009 itibariyle artık türkçede...

bana uyuşturucu gibi geliyor...o yavaşlıkta sanki tavandaki vantilatöre kafamı dikmiş bakıyorum ve kafam dönüyor ve bir ses diyorum nobody loves me diyor.ahah gülüyorum.kim oldugumu bilmiyorum.bana uyuşturucu gibi geliyor.